SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EZAN

<< 367 >>

باب: أذان الأعمى إذا كان له من يخبره.

11. Vaktin Girdiğini Kendisine Bildirecek Birinin Olması Şartıyla Â'mâ'nın (Görme Özürlünün) Ezan Okuması

 

حدثنا عبد الله بن مسلمة، عن مالك، عن ابن شهاب، عن سالم بن عبد الله، عن أبيه: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إن بلال يؤذن بليل، فكلوا واشربوا حتى ينادي ابن أم مكتوم). ثم قال: وكان رجلا أعمى، لا ينادي حتى يقال له: أصبحت أصبحت.

 

[-617-] Salim İbn Abdullah babası kanalıyla Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Genellikle Bilal, geceleyin ezan okur, O zaman'a kadar yiyip için! İbn Ümmi Mektum ezan okuyunca ise yemeye içmeye son veriniz"

 

İbn Ümmi Mektûm â'mâ biriydi. Kendisine "sabahladın, sabahladın" denilinceye kadar ezan okumazdı.

 

Tekrar: 620, 623, 2656, 7248

 

 

Diğer tahric edenler: Tirmizi Salat; Dârimî, Salat

 

AÇIKLAMA:     (Bilâl, geceleyin ezan okur) Bu ifade, Bilâl'in bu şekilde ezan okumayı âdet edindiğini gösterir.

 

(sabahladın, sabahladın) Bu ifade, sabaha çıktın manasına gelir.

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

1- Fecir doğmadan önce ezan okunabilir. İleride bu tekrar ele alınacaktır.

2- Bir ezandan bir müddet sonra başka bir ezanın okunması müstehaptır.

3- Bir cami için iki müezzin bulundurulabilir.

4- Âmâ kimse namaz vaktinin girmesi konusunda gören kimseye tabî olabi­lir.

5- Haber-i vâhid ile amel edilir.

6- Fecirden sonraki kısım İçin gündüz denebilir.

 

7- Fecrin doğmasından şüphe ediliyorsa, sahurda yeme içmeye devam edi­lir. Çünkü aslolan gecenin devam etmesidir. Ancak bu konuda İmam Mâlik mu­halefet ederek, bu şekilde davranan ve sahur vaktini geçiren kimselerin oruçla­rını kaza etmesine hükmetmiştir.

 

8- Rivayet hususunda ravi biliniyorsa, görünmediği durumlarda onun se­sine itimad edilir. Şu'be kişinin İnsanların seslerini birbirine benzeteceğini ileri sürerek bu görüşe muhalefet etmiştir.

 

9- Birini tanıtırken o kişinin özellikleri arasında bulunan bunaklık vs. gibi sı­fatlarından bahsedilebilir.

 

10- Kişinin annesiyle tanınması meşhur olmuş ve onu tanıtmak için buna ihtiyaç duyuluyorsa kişi annesine nispet edilebilir.

 

TİRMİZİ’DEN AÇIKLAMA:

AŞAĞIDAKİ SIHHAT BİLGİSİ YUKARIDAKİ İLE İLGİLİ DEĞİL

 

Bu konuda İbn Mes’ûd, Âişe, Üneyse, Enes, Ebû Zerr ve Semure’den birer hadis rivâyet edilmiştir.

 

Tirmîzî: İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. İlim adamları gece ezan okuma hakkında farklı görüştedirler. Bir kısmı: Gece okunan ezan sabah azanı yerine geçer ve iadesi gerekmez. Mâlik, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bu görüştedirler. Bir kısmı ise: Geceleyin okunan ezan sabah namazı yerine geçmez, gece okunan ezanın tekrarı gerekir. Sûfyân es Sevrî bu kanaattedir.

 

Hammad b. Seleme, Eyyûb, Nafi’, İbn Ömer yoluyla “Bilâl geceleyin ezan okudu Rasûlullah (s.a.v.) ona kul uyuya kaldı diye çağırmasını emretti” hadisini rivâyet ediyor.

 

Tirmîzî: Bu hadis pek sahih değildir. Sahih olan: Ubeydullah b. Ömer’in ve başkalarının Nafi’ ve İbn Ömer’den rivâyetleri olan hadistir ki: “Bilâl geceleyin ezan okur siz Ümmü Mektum okuyuncaya kadar yeyin için”

 

Abdulaziz b. ebî Revvâd, Nafi’den şöyle rivâyet etmiştir. “Ömer’in bir müezzini geceleyin ezan okudu da Ömer ona ezanı iade etmesini emretti.” Bu hadiste, yukarıdaki gibi sahih değildir. Çünkü Nafî’den ve İbn Ömer’den munkatı olarak rivâyet edilmiştir. Hammâd b. Seleme, İbn ebi Ravvad’ın hadisini kastetmiş olacak ki böyle söylemiştir. Sahih olan rivâyet, Ubeydullah ve pek çok kimsenin Nafî’ vasıtasıyla İbn Ömer’den yine Zührî vasıtasıyla Salim ve İbn Ömer’den rivâyet ettikleri: “Bilâl geceleyin ezan okudu” hadistir.

 

Tirmîzî: Hammâd’ın hadisi sahih olsaydı bu hadisin bir manası kalmazdı. Dolayısıyla Rasûlullah (s.a.v.)’in “Bilâl ezanı geceleyin okur” demekle ileride olacak bir şeyi yani Bilâl’in ezanı erkenden geceleyin okuyacağını bildirmektedir. Eğer Rasûlullah (s.a.v.), fecr’in başlamasından önce okunan ezan, ezan yerine geçmemiş olsaydı ve o ezanın iadesi gerekseydi, “Bilâl ezanı geceleyin okur” buyurmazdı.

 

Ali el Medinî diyor ki: Hammâd b. Seleme’nin, Eyyûb’dan, Nafî’den ve İbn Ömer’den yaptığı rivâyet pek kabul görmeyen tek kalan rivâyetlerdendir. Hammâd b. Seleme bu hadiste yanılmıştır.